Bir
eyvallah çekip yürüyeceğim az yokluğa
Yokluğunu
hatırlatıp ayaklarıma dolanan
Sana
dair döküntülerin ne varsa
Bırakma
geride topla götür deli İstanbul
Rakı
tavında yüzümü çimdikliyorum
Yıl
dönümün olsa gerek gidişinin
Yoksa
güneşini nemli buluta sarmazdın sen
Salya
sümük ağlamana bakılırsa İstanbul
Ekmek
arası balık bu gün yaralarım
Sarayım
gel bir yarımda sana istersen
Hayat
her düşürdüğünde söğüt dalına beni
Tutuldu
dilim bedenim deli İstanbul
Dünün
özlemleri şimdi tuvale nakşedilmiş
Kayıp
hüzünler fırçasına denk ressamın
Dalgaların
alkış temposuyla
Girdabında
boğulmam an meselesi deli İstanbul
Adımlarım
vardiyalarda çarpışır durur
Uykuya
bir başka yenik gözlerim
Ben
kendi içimde çoktan sız(ı)dım
Kucağına
düşmemi bekleme ey deli İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sizin Yorumunuz.!